Geçmiş

heyecan verici

"heyecan verici" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	heyecan verici	exciting s.
General
2	Genel	heyecan verici	rousing s.
3	Genel	heyecan verici	thrilling s.
4	Genel	heyecan verici	electric s.
5	Genel	heyecan verici	orgiastic s.
6	Genel	heyecan verici	exciting s.
7	Genel	heyecan verici	enthusing s.
8	Genel	heyecan verici	stirring s.
9	Genel	heyecan verici	sensational s.
10	Genel	heyecan verici	thrillant [obsolete] s.
11	Genel	heyecan verici	tinglish s.
12	Genel	heyecan verici	titillating s.
13	Genel	heyecan verici	transportive s.
14	Genel	heyecan verici	jiggy s.
15	Genel	heyecan verici	hair-raising s.
16	Genel	heyecan verici	high s.
17	Genel	heyecan verici	galvanizing s.
18	Genel	heyecan verici	galvanising s.
19	Genel	heyecan verici	galvanizing s.
20	Genel	heyecan verici	galvanising s.
21	Genel	heyecan verici	burning s.
22	Genel	heyecan verici	pow s.
23	Genel	heyecan verici	sensiferous s.
24	Genel	heyecan verici	slam-bang s.
Phrases
25	İfadeler	heyecan verici	to shout about expr.
Colloquial
26	Konuşma Dili	heyecan verici	cranking s.
27	Konuşma Dili	heyecan verici	magic s.
28	Konuşma Dili	heyecan verici	rooting-tooting s.
29	Konuşma Dili	heyecan verici	rootin'-tootin' [old-fashioned] s.
30	Konuşma Dili	heyecan verici	stokin' s.
31	Konuşma Dili	heyecan verici	pizzazzy s.
Electric
32	Elektrik	heyecan verici	exciting s.
Slang
33	Argo	heyecan verici	fire s.
34	Argo	heyecan verici	kicky s.
35	Argo	heyecan verici	lit s.
36	Argo	heyecan verici	all the way live expr.
37	Argo	heyecan verici	that's rad expr.

"heyecan verici" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	heyecan verici şey	sensation i.
2	Genel	heyecan verici olay	excitement i.
3	Genel	uzun heyecan verici yolculuk/seyahat	odyssey i.
4	Genel	bir yere bağlı olunmayan heyecan verici hayat tarzı	nomadism i.
5	Genel	heyecan verici hikaye	thrill i.
6	Genel	heyecan verici kimse	thriller i.
7	Genel	heyecan verici olma	thrillingness i.
8	Genel	heyecan verici çağrı	trumpet call i.
9	Genel	heyecan verici deneyim	head trip i.
10	Genel	heyecan verici güç	pow i.
11	Genel	heyecan verici bir hale sokmak	sensationalize f.
12	Genel	heyecan verici yapmak	sensationalise f.
13	Genel	heyecan verici yapmak	sensationalize f.
14	Genel	heyecan verici bir hale sokmak	sensationalise f.
15	Genel	çok heyecan verici	breathtaking s.
16	Genel	çok heyecan verici	thrilling s.
17	Genel	macera dolu ve heyecan verici (hikaye/roman vb)	swashbuckling s.
18	Genel	heyecan verici niteliklere sahip olan	thrilly s.
19	Genel	son derece heyecan verici/popüler	red hot s.
20	Genel	çok heyecan verici	electric s.
21	Genel	heyecan verici şekilde hızlı	slam-bang s.
22	Genel	heyecan verici bir biçimde	rousingly zf.
23	Genel	heyecan verici bir şekilde	breathtakingly zf.
Phrasals
24	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi heyecan verici bir hale getirmek	jazz someone/something up f.
Colloquial
25	Konuşma Dili	başıma gelen en heyecan verici şeylerden biri	one of the most exciting things that's happened to me i.
26	Konuşma Dili	heyecan verici şey	thriller-diller i.
27	Konuşma Dili	çok heyecan verici (biri/bir şey)	hang of a (someone or something) i.
28	Konuşma Dili	heyecan verici kimse	hot stuff i.
29	Konuşma Dili	çok heyecan verici şey	eyepopper i.
30	Konuşma Dili	heyecan verici şey	eyepopper i.
31	Konuşma Dili	çok heyecan verici şey	eye-popper i.
32	Konuşma Dili	heyecan verici şey	eye-popper i.
33	Konuşma Dili	heyecan verici/ilginç haber	buzz i.
34	Konuşma Dili	heyecan verici bir şey olmak	be something to shout about f.
Idioms
35	Deyim	çok heyecan verici şey/kimse	five-alarm fire i.
36	Deyim	çok heyecan verici şey/kimse	three-alarm fire i.
37	Deyim	heyecan verici olay/etkinlik	barnburner i.
38	Deyim	heyecan verici bir haber	music to ears i.
39	Deyim	heyecan verici olmamak	not set the woods on fire f.
40	Deyim	çok heyecan verici olmak	set the heather on fire [scottish] f.
41	Deyim	heyecan verici olmak	get pulses racing f.
42	Deyim	en ilginç/heyecan verici yerlerini ziyaret etmek	hit the high spots f.
43	Deyim	çok heyecan verici olmak	set pulses racing f.
44	Deyim	çok etkileyici/heyecan verici olmak	be larger than life f.
45	Deyim	(biri) için heyecan verici bir haber olmak	be music to (one's) ears f.
46	Deyim	heyecan verici bir haber olmak	be (like) music to your ears f.
47	Deyim	heyecan verici bir haber olmak	be music to your ears f.
48	Deyim	(biri) için heyecan verici bir haber	music to (one's) ears f.
49	Deyim	çok heyecan verici olmamak	not set the thames on fire f.
Slang
50	Argo	heyecan verici ortam	buzzy i.
51	Argo	heyecan verici/çekici kadın	red-hot mama i.
52	Argo	en heyecan verici şey	(the) most i.
53	Argo	heyecan verici kimse	ripsnorter i.
54	Argo	daha ilginç/heyecan verici hale getirmek	sex up f.
55	Argo	çok heyecan verici olmak	be hot stuff f.
56	Argo	heyecan verici derecede eğlenceli	funalicious s.
57	Argo	çok heyecan verici	jamming s.
58	Argo	çok heyecan verici	(as) hot as hell s.
59	Argo	çok heyecan verici (bir şey)	a stonker of a (something) expr.